Derler ki kız çocukları babaları cennete gittiği yaşta kalırlarmış.
İçlerindeki çocuk hiç büyümez,gelmeyeceğini bile bile hep beklermiş....
O dört harf,hayatın en büyük boşluğu olur,yeri doldurulmazmış.
Yaşanamamış binlerce şey,her mutluluk yarım kalırmış...
Hep keşkeler kaplarmış dört bir yanı.
En çok da yılın o özel günü ondan kalan küçük ayıcığa sarılıp ağlarlarmış.....
(:
YanıtlaSilçarşambadan beri öteliyorum şu yorumu, düğüm düğüm oldum okuyunca (: özlemek değil, bambaşka kelimeler bulmak gerekir bu duyguya...
demiştim ya babam 30.yaş günümün ertesi günü gitti cennete, ben hep 30 (: kızlar babacı olur derler ya hani, bizde o pek yoktur, anne baba hep eşittir, bizden kasıt 2 abim (: bir oğlak kişisi olarak kafama koyduklarımı ergeç yapmışımdır, ufaktam beri köpek isterdim, annem "evlende evinde at besle istersen" derdi, bunda küçük abimin ileri derece astımıda etkiliydi tabi..bu dileğim 20 yaşımda gerçekleşti, rahmetli köpeğim bir gün parkta beni buldu, eh eve götürcem ama nasıl? kırpık beyi "babağğö bu arkadaşımın, kız bakamıyo diye uyutucakmış, 15 gün ben bakıp yuva arıycam" dedim ve o 15 gün 10 yıl olup çıktı (: babam kırpıka tapardı, yolda komşular görüp "Allah razı olsun" dediklerinde babam bi anlam veremezdi, bilmezdi kırpığın sokağa atılmış olduğunu, 9.yılda itiraf ettim babama (: kırpıkı cennete gönderdiğimde babam kanserdi ve 15 gün sakladım melek olduğunu, 15 gün sonunda öğrenince 70lik adam hüngür hüngür ağladı... ben hep ayrı evede çıkmak isterdim, küçük abim patronu tarafından dolandırıldığı için evimizi sattık ve babamlar akçaya taşınma kararı aldı, ben gitmek istemedim ve anneme istanbulda kalıcam dedim, annem 1 hafta tek kelime etmedi bana ve 1 haftanın sonunda "sen bizden bıktınmı" diyerek sessizliğini bozdu, "hele babana söylede gör gününü" dedi.. aynı akşam maç izlerken babama "ben ev tutup istanbulda kalmak istiyorum" deyince melek babam "götüne güvenen borazancı başı" dedi (: evimi tuttum ve yanlız yaşamaya başladım.. gel zaman git zaman şu an nişanlım olan sifkilimle tanıştım ve bir süre sonra beraber yaşamaya başladık, o sıralarda babamın kanser tedavileri için 15te bir istanbula gelmesi gerekiyordu, sefkilim babama "selahattin amcam, burası istanbul ve ben meleği tek başına bırakmak istemiyorum, aklım kalıyor, o nedenle burda kalıyorum" dedi (: taşındığımdan beri her gün 5 defa telde konuştuğumuz babam artık 3le sınırlandırdı çünkü kızı hayatını oturtmuştu (: türkiye gibi bir yerde kaç kız çocuğu bu kadar şanslı olabilirki tavuk götü hanımcığım, postunu okuduğumda benim değil kimin içi düğüm düğüm olsun (: hala hayatta olmasını dilediğim babanı öp olurmu benim için (: ağlattın hulem (:
ben babamı 4 yaşımda kaybettim,o zamandan beri de özler dururum hep:(
YanıtlaSil